Kendi yaşamımdan etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Kendi yaşamımdan etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

19 Nisan, 2023

Merhabalarrrr

 

 Epey uzun zamandır blogta aktif değilim, hatta hiç yoktum. Bu süre zarfında bir şeyler yazıp okumadım mı? Tabiki de yazdım. Sanırım yazdıklarımı kendime sakladım. Ben de günler biraz koşuşturmalı, yorucu. Okuyacak o kadar çok kitabım var ki inanır mısınız yetişemedim. Okul olunca biraz böyle oluyor galiba. Süreçlerin de etkisi var. İlk blogumu açtığımda 19 yaşındaydım. Bu süre zarfında birçok şey yaşadım, birçok farkındalık kazandım. Değiştim. Şimdi 22 yaşındayım.

 Benim için ilk sıra okulum oldu, son senem birkaç ay sonra mezun oluyorum ve katılmayı hayal ettiğim sergiler var onlar için çalışıyorum. Yeni işler üretiyorum. Şu anda anlık gelen isteğimle bunları yazıyorum. Bugünkü konum üretmek olsun. Hayatıma baktığımda farkettim ki ben üretmeyince kendimi çok kötü hissediyorum. İllaki ilgilenmem gereken bir şeyler olmalı. Hiçbir şey yapamıyorum dediğim zamanlar hayatımın en depresif anlarıymış. Bu açıdan baktığımda şanslı olduğumu düşünüyorum. Çünkü sanatla ilgileniyorum ve üretebileceğim işlerin yelpazesi çok geniş. Hiçbir şey yapamadığımızı düşündüğümüz anlarda bile bir şeyler yapabildiğimizi hissetmeliyiz. En basitinden bunu düşünen biri düşünüyordur. Bu bile bir eylem. Şu an kalkıp bloguma yazı yazıyor olmam mesela bir üretim. Küçük sandığımız eylemleri aslında gözümüzde küçülttüğümüzü farkettim. Bir çiçeği sulamak, onunla ilgilenmek mesela benim için bir üretim.

 Bu yüzden içinde olduğum alanı çok seviyorum. Sonsuz bir üretim sürecinin içindeyim ve zihnimi istediğim kadar özgür bırakabilirim. Bunu kendime hatırlatmak için yazıyorum çünkü bazen şanslı yanlarımızı unutabiliyoruz.

 Çalışma fotoğraflarımı katılacağım sergiler açısından sıkıntı olmaması için bloguma eklemeyi düşünmüyorum şu an ama bakmak isteyenler için instagram linkimi aşağıya bırakıyorum 😊

https://www.instagram.com/nuraycicek.art/

08 Ocak, 2021

Yeni uğraşlar

 

 Merhaba sevgili blog okuyucularım:) Bu sıralar farklı meşguliyetlerle uğraşıyorum. Uzun zamandır istediğim bir müzik aleti vardı ve onu alacağım kesinleşti. Ukulele alacağım. Şarkı söylemek zaten çok sevdiğim bir hobim bu yüzden ukulele almaya karar verdim. Biraz gitar geçmişim olduğu için kolay öğrenebileceğimi düşünüyorum. Finallerden sonraki ara tatilimde kesinlikle ukulele öğrenmekle uğraşacağım. Ve bu sıralar şiir, şarkı sözü yazıyorum. Belki zamanla yazdıklarımı burada da paylaşırım. Yazma konusunda açıkcası kendimi aşırı başarılı bulmuyorum ama duygularımı yazıya aktarmak iyi hissettiriyor. Zaten blog açma nedenim de bu histi. Kendi kendime yazdığım şarkıları yorumlayıp okumaya falan çalışıyorum. Bu bana keyif veriyor. Dediğim gibi çok çok iyi yazdığımı düşünmüyorum ama yazarken iyi hissetmem bence en önemlisi. Bu da biraz resim yapmak gibi ne kadar okursan ne kadar çok yazarsan o kadar geliştirirsin. Farklı alanlarla ilgilenmek mutluluk veriyor. Sanırım ukulele alınca en çok ilgileneceğim o olacak. Umarım sıkılmam ve iyi çalabilirim. Bu arada eklediğim fotoğraf duvara yaptığım yeni çalışmam😊  Siz neler yapıyorsunuz? diye sorarak yazımı sonlandırayım.


02 Ocak, 2021

Hoşgeldin yeni yaşım!

 

 Bugün günlerden 2 Ocak ve benim doğum günüm. 20. Yaşıma girmiş bulunmaktayım artık. Zaman o kadar hızlı ki ne ara çocuktum, ne ara büyüdüm farkında bile değilim. En güzel, bir o kadar da zorlu yıllarımı yaşıyorum hayatta sanki. Hayatım kendi kararlarımdan oluşmaya başlıyor, duygularım, fikirlerim daha bir netleşiyor… Nasıl denir daha da bir yaşamanın bilincindeyim gibi. İstiyorum ki bu sene bana birçok şey katsın, dolu dolu bir sene olsun. 20 yaşım tüm güzellikleriyle gelsin. Şu zamana kadar hayatta istediğim en büyük şeyi gerçekleştirmiş bulundum, bundan sonra da diğer hayallerim yavaştan sıralanır umarım:) Hayatımda çok mutlu olduğum anlar kadar çok kırıldığım, üzüldüğüm zamanlarda oldu. Yeri geldi hatalar yaptım, yeri geldi en doğru kararları aldım. Şimdi bir yaş daha aldım. Her yaşın ayrı bir heyecanı olur benim için. Her doğum günümde acaba bu yıl bana neler getirecek diye düşünürüm. Artık hayatımın bana getirdiği iyi ya da kötü her şeyi ‘hoş geldin’le karşılamaya başladım ama. Üzüntüye de, sevince de bir hoş geldin bırakıyorum. Bunlar da hayatın getirileri çünkü, tekdüze düşünemeyiz onu. Tekdüze olmayan bu hayatımızda aldığım yeni yaşımı tebessümle karşılayıp dileğimi dileyeyim. O zaman hoş geldin 20. yaşım!

04 Aralık, 2020

Ondan, bundan, şundan


 Herkese benden selamlarrr:) Başlığımın adı ondan, bundan, şundan. Birçok konudan ortaya karışık olan yazımla beraberiz. 

 Bende durumlar bilgisayarı açıp derse katılmak, yemek yemek, ödev yapmak, araştırma yapmak arasında rutine bağlandı hep. Akşama kadar bu koşuşturma halinden sonra pek bir şey yapmıyorum. Blogla da aramız açıldı bu aralar. Ama bugün buralardayım. Sizlerin yazılarını elimden geldiğince okuyacağım. Böyle çok koşuşturmalı olunca yazı yazmıyorum hiç. Bunu düşününce de kafamda bir soru belirdi. İnsan kafası doluyken mi daha çok yazar yoksa aklında hiçbir şey yokken mi? Yorumlarda buna cevap bulabilirsem sevinirim😊

 Vizelerim yeni bitti, göz açıp kapayıncaya kadar finaller gelir. Umarım seneye normal okul hayatımıza geri döneriz. Atölye ortamında olmayı o kadar istiyorum ki! Yeni işler ortaya çıkardıkça keyifleniyorum. İçinde bulunduğum alan tam da böyle. İş ortaya çıkana kadar birçok zorlu süreçten geçiyorsun ama sonuç seni tatmin ediyorsa eğer bu mutluluğun tarifi yok.

 Bir yönden de arada bir sıkılıyorum. Çünkü arkadaşlarımı hiç göremiyorum. Kimse kimseyle yüz yüze gelemez oldu. İnsan bazen birileriyle oturup sohbet etmeye ihtiyaç duyuyor doğal olarak. Farklı bir açıdan bakarsakta her olağandışı durumun bize öğrettiği fazlaca şey var. 2021’den ümitliyim ben, ya siz?

05 Ekim, 2020

Uzaktan eğitim

 Bugün benim uzaktan eğitimimin ilk günüydü. Sabah 9da dersim vardı. Okula giderken erken kalkmak zor gelmiyordu ama böyle olunca bir garipsedim. Bloga girecek vakitte bulamıyorum. İlk günden 5 çizim bir de sunum ödevim oldu. Atölyede olmadığımız için yağlı boya yapmayacakmışız. Bu durum da beni üzdü açıkçası. Evdekiyle atölyedeki işleyiş birbirinden oldukça farklı. Zaten ilk girdiğimizde birçok okulun sitesinde olduğu gibi bizim site de çöktü, sonradan girebildik sisteme. Nasıl ilerleyecek bu gidişat bilmiyorum. Birazdan çizim yapmaya gideceğim. Umarım hepinizin günleri güzel geçiyordur. 

12 Eylül, 2020

Neler yapıyorum?


 Kaç gündür yazamıyorum, ya da yazmıyorum bilemedim. Birkaç gün önce liseden arkadaşlarımla buluştum. Ocak ayından beri görüşmemiştik. Corona tabiki sebebi. Sonra üniversitemin alacağı kararı bekledim. Derslerim online olacak. Böyle olmasını bekliyordum zaten. Olması gereken bir karardı ama ne bileyim işte bir yanım buruk derler ya öyleyim galiba. Bugün yurtta kalan eşyalarımı almaya gittim. Dosyalarım, resimlerim... Bir aydan az bir süre sonra uzaktan eğitim başlar. Isınamadım bu uzaktan sisteme. Yapacakta bir şey yok bir yandan. Sağlık daha önemli sonuçta. Her şeyin düzelmesi tek temennim diyebilirim. Bir manzara resmi yapıyorum bu aralar. Canım sıkılmasın diye aldığım bir tuval vardı onu değerlendiriyorum. Kısa bir süre sonra da paylaşacağım burada resmimi, umarım beğenirsiniz.

10 Ağustos, 2020

Son günlerde nelerle meşgulüm?

 


 Son günlerde blogda çok aktif değilim. Bu sıralar biraz yoğunum da diyebilirim ama sizlerin paylaştığı yazıları fırsat buldukça okumaya çalışıyorum.  Bir resim yarışmasına hazırlanıyorum. Bunun için de bir aydan daha az bir sürem var. Şu günlerimi çizim düşünerek geçiriyorum. Odama bir şövale aldım daha rahat çizim yapabilmek için. Yavaştan kendime bir atölye ortamı hazırlamaya çalışıyorum. Yarışma da başarılı olur muyum olmaz mıyım orasını bilmiyorum. Açıkçası bu kısma çok fazla takılmıyorum. Çünkü bu tarz şeyler benim daha çok gelişmemi sağlıyor. Genel anlamda bu yönünden bakıyorum. Çalışmamı bitirdiğimde sizlerle paylaşmak isterdim fakat yarışma şartları gereği herhangi bir platformda paylaşılmamış olması gerekiyor. Bu nedenle ancak açıklandıktan sonra paylaşabilirim. Yani anlayacağınız şu günlerde fırçalarla boyalarla daha da bir yakınım diyebilirim.

20 Temmuz, 2020

Karantina sürecindeyken neler yaptım? Bu blogu açmaya nasıl karar verdim?



Bildiğiniz gibi okullar virüs nedeniyle kapatılmıştı. Bende Zonguldak'ta yaşıyorum. Böyle olunca diğer tüm öğrenciler gibi apar topar Düzce'den Zonguldak'a geldim. Sonra bizim için online eğitim süreci başladı. Ben online eğitimden hiç haz etmediğimi söylemek isterim. Çünkü derslerimin birçoğu uygulamalı ve böyle oluncada bizim için zorlu ve stresli bir süreç başlamış oldu. Neyseki dönemi iyi bir şekilde noktaladık. Aslında üzüldüğüm bir nokta var, üniversitedeki ilk senemi okulda geçiremedim ve resim bölümü okuduğum için yıl sonu sergimiz olacaktı. Bu heyecanı ilk kez yaşayacaktım, bunun olmaması beni biraz üzdü.

 Ee tabi dersler falan da sona erince karantina sürecinin farkına vardık, sürekli evdeydik. İnsan sürekli evde olduğunda kendine yeni uğraşlar bulmaya çalışıyor gerçekten. İlk başlarda mutfakla aram pek iyi olmasa da bir sürü tarif denedim diyebilirim. Herkesde bir iştah ortaya çıktığı gibi bende de öyle oldu. Normalde elimde kitap olmadan e kitap okumayı hiç sevmezdim ama gözlerim ağrıyana kadar birçok e- kitap okudum. Sonra sosyal medyadan gördüğüm videolar sayesinde bende bir egzersiz merakı uyandı. Vücut şekillendirme vs. Kendime bir pilates matı aldım. Bir iki tane egzersiz programı indirdim, onlara başladım. İlk başlarda çok istikrarlıyken sonra bıraktım. Gerçekten evde egzersiz konusunda hiç iyi değilim. Şimdi bir normalleşme sürecine girdik ama insanların fazla normal davrandığını düşünüyorum. Hâlâ corona tehditi devam ediyor sonuçta. O yüzden ben yine günlerimi evde geçiriyorum diyebilirim.

 Bu sürekli denediğim yemek, egzersiz falan bunlara gelince de şöyle demek isterim. Bence insan yeni şeyler denemeli evet, ama bildiği yoldan ilerlemesi daha mantıklı geliyor şu an. Bende şimdilerde bildiğim yoldan ilerlemeyi seçtim. Genelde kendimi çizerek, yazarak ifade etmeyi seviyorum. Yaklaşık 4- 5 yıldır zaten kısa kısa yazılar yazıyordum fakat bunları kimseyle paylaşmıyordum. Nedenini bilmiyorum. Belkide beğenilmeme korkusuydu ama artık düşündüm ki yazdıklarımı başkalarıyla paylaşmalıyım. Zaten çizdiklerimi paylaşıyordum. Bunlara ek yazılarımı da artık paylaşmak istiyorum. Bu isteğimi gerçekleştirmek için de bu blogu açtım. Buraya bir şeyler yazdıkça kendimi daha iyi hissediyorum. Hiç tanımadığım insanlarla keyifli bir sohbet ediyormuşum gibi geliyor. 

 Sizin karantina süreciniz nasıl geçti, şimdi neler yapıyorsunuz? Kendinizi ifade etmek için hangi yolları tercih ediyorsunuz?