Epey uzun zamandır blogta aktif değilim, hatta
hiç yoktum. Bu süre zarfında bir şeyler yazıp okumadım mı? Tabiki de yazdım.
Sanırım yazdıklarımı kendime sakladım. Ben de günler biraz koşuşturmalı, yorucu.
Okuyacak o kadar çok kitabım var ki inanır mısınız yetişemedim. Okul olunca biraz
böyle oluyor galiba. Süreçlerin de etkisi var. İlk blogumu açtığımda 19
yaşındaydım. Bu süre zarfında birçok şey yaşadım, birçok farkındalık kazandım.
Değiştim. Şimdi 22 yaşındayım.
Benim için ilk sıra okulum oldu, son senem birkaç
ay sonra mezun oluyorum ve katılmayı hayal ettiğim sergiler var onlar için çalışıyorum.
Yeni işler üretiyorum. Şu anda anlık gelen isteğimle bunları yazıyorum. Bugünkü
konum üretmek olsun. Hayatıma baktığımda farkettim ki ben üretmeyince
kendimi çok kötü hissediyorum. İllaki ilgilenmem gereken bir şeyler olmalı.
Hiçbir şey yapamıyorum dediğim zamanlar hayatımın en depresif anlarıymış. Bu
açıdan baktığımda şanslı olduğumu düşünüyorum. Çünkü sanatla ilgileniyorum ve
üretebileceğim işlerin yelpazesi çok geniş. Hiçbir şey yapamadığımızı
düşündüğümüz anlarda bile bir şeyler yapabildiğimizi hissetmeliyiz. En basitinden
bunu düşünen biri düşünüyordur. Bu bile bir eylem. Şu an kalkıp bloguma yazı
yazıyor olmam mesela bir üretim. Küçük sandığımız eylemleri aslında gözümüzde küçülttüğümüzü
farkettim. Bir çiçeği sulamak, onunla ilgilenmek mesela benim için bir üretim.
Bu yüzden içinde olduğum alanı çok seviyorum.
Sonsuz bir üretim sürecinin içindeyim ve zihnimi istediğim kadar özgür
bırakabilirim. Bunu kendime hatırlatmak için yazıyorum çünkü bazen şanslı
yanlarımızı unutabiliyoruz.
Çalışma fotoğraflarımı katılacağım sergiler
açısından sıkıntı olmaması için bloguma eklemeyi düşünmüyorum şu an ama bakmak
isteyenler için instagram linkimi aşağıya bırakıyorum 😊